top of page


Hikayemiz
Merhabalar,
Arkadaşların ısrarı ile evin yanındaki bahçeye koyduğum kovanın balını yedikten sonra dışarıdan bal diye aldığımız şeylerin daha farklı olduğunu, sabah ve akşam birer kaşık bal yeme alışkanlığı kazandırdığım astım hastası olan kızımın bir kış boyunca ne astım krizine girdiğini, ne de ilaç kullandığını ve hiç hasta olmadığını gördükten sonra bu işe devam etmeye, etik ve kusursuz bal üretmeye karar verdim.Nisan ayı sonlarına doğru kızımın bir komşuda yediği baldan sonra “Bizimkiyle hiç benzerliği yok. Reçel gibi bir şey. Bizim bal bittikten sonra seneye bizim bal çıkana kadar bal yemem.” Sözleri beni bu işe daha fazla motive etti.Yaptığım iş etik ve kusursuz olmalıydı. Araştırmalara başladım. Genelde bal çerçeveleri çıkma ağaç (palet, doğrama, v.s. ) malzemeden yapılmaktaydı.İlk kullanımında yağlı,asitli ve kimyevi ortamda kullanılan ağaçların emmiş olduğu kimyasalların az da olsa, minumum üç ay birlikte durduğu bala geçtiğini düşündüğümde 6.000 TL masraf yapıp sıfır keresteden bal çerçevelerini yaptım.Çerçeve üstünde zamanla okside olan galvaniz tel yerine paslanmaz tel ve diğer aksamlar için sarı perçin kullandım. Tabii ki ideale yaklaşan her adım bir maliyet getirmektedir. Ama amacım ucuz ve çok ürün elde etmek değil etik ve kusursuz ürün elde etmek.Tüm kovanlarım bu sene Afyonkarahisar ili Çay ilçesinde, arkası meyvelikler,sol yanı dağ,sağ yanı ve önü köy merası olan ve içinden bir akarsunun geçtiği bir çiftlikti. 2012 senesinde hiçbir katkı kullanmadan ( aynı dedelerimizin yaptığı gibi ) 100 kovandan 290 Kg. kadar bal alıp olabildiğince çok arkadaşa vererek ürünümü tanıttım.Daha sonraki yazılarımda daha fazla detay ve arı ailesi yaşantısından bahsetmek üzere
AFİYET ŞİFA OLSUN
Osman Özdilek
bottom of page