top of page

 

Bal, bozulmayan bir gıda maddesidir. Eski Mısırlıların mezarlarında bulunan 3000 yıllık ballar, günümüzde bile yenilebilir durumdadır. Bitkilerden topladıkları nektar ve salgılardan bal yapan arıların 20 milyon yıldır bal ürettiği bilinmektedir.Bal arılarından oluşan bir kolonide bir ana arı, on binlerce işci arı ve yüzlerce erkek arı bulunur. Bunlar bir kovan içerisinde birlikte yaşarlar. Bal arısı kolonisi tüm faaliyetlerini, kovan içerisinde, kendi vücudundan salgıladığı balmumu ile oluşturduğu peteklerde yürütür. Nektar, genellikle çiçeklerden toplanan şeker, su ve bazı baska eser miktardaki maddeleri içeren ve arının bal kesesinde kovana taşıdığı sıvıdır. Bal, arıların çiçeklerden topladığı nektarın, kendi vücutlarından salgıladıkları bir takım enzimlerle işlenmesi sonucu, dayanıklı, yoğun ve yüksek besin değeri iceren bir gıda maddesine donüştürülmesi ile elde edilir. 450 gr bal elde etmek için, 17.000 arı ortalama 10 milyon çiçeği ziyaret etmek durumunda kalır. Market raflarına 1 kg bal üretmek için arı kolonisi dünyanın çevresini 6 kez dolaşacak kadar uçmak durumunda kalır. Bal, vitamin, mineral, aminoasit ve enzimler gibi pek çok yaşamsal madde içermektedir. Bal, temel karbonhidratlarin kaynağıdır. İçeriğinde yaklaşık %17 su, %82 karbonhidrat ve % 1 oranında da proteinler, aminoasitler, vitaminler ve mineraller bulunur. Bir yemek kaşığı bal, 64 cal enerji sağlayarak kaslar icin yakıt gorevi yapmaktadır. Bitkilerin nektarlarından elde edildiği için, onların şifa veren pek cok ozelliğini taşımaktadir. Balın antimikrobiyal ve antifungal etkisi sayesinde yaraları dezenfekte ettiği, bakteri ve mantar gelişimini önlediği, çesitli çalışmalar ile gösterilmiştir. Balın bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiği, yara ve iltihapların iyileşmesinde olumlu etkiye sahip olduğu bilinmektedir. Balın antioksidan aktivitesi gösteren maddeler içerdiği de bilinmektedir. Bal, yapısındaki tokoferol, askorbik asit, flavonoidler ve diğer fenolik maddeler nedeniyle antioksidatif etkiye sahiptir.

bottom of page